Bu yazıyı yazmayı çok önceden istiyordum ancak Memo hayatıma girdiğinden beri hayat çok hızlı ve plansız ilerliyor. Kitaplarımı fotoğrafladım ve uyuduğu bir anı yakaladım hızlıca yazıp sizlere fikir olsun istedim.
Hamile kaldığımız an bebeğimizin olacağının verdiği heyecanı yanında “Acaba iyi bir anne olabilecek miyim?” kaygısını yaşarız hepimiz. Özellikle de ilk hamileliğimiz ise. Bir de öncesi var. Nasıl doğum yapacağım?
Doğum benim için dizilerde filmlerde izlediğimden ibaretti. Annem ikiz kardeşlerimi bile normal doğumla dünyaya getirmiş olmasına rağmen son hamileliğini sezeryanla sonuçlandırmak zorunda kalmıştı. 12 yaşımdaydım ve hastaneye kardeşimizi görmeye gittiğimizde annemin yarı baygın bir halde istifra ettiğini hatırlıyorum. Tabi şimdilerde öyle bir durum kalmadı ama sezeryan aklımda kötü bir imaj yaratmıştı.
9 ay uzun bir süre gibi görünse de aslında o kadar kısa ki… Özellikle yoğun bir iş temponuz varsa eve gidip bir an önce uyuma hayalleri kuruyorsunuz. Kitap kucağıma düşmüş buluyordum çoğu zaman kendimi. 5. Ay bittiğinde hepsini bitiremeyeceğim için çok korkmuştum:)
D&R da kitaplara bakarken bu kitap oldukça dikkatimi çekti. Bebeğin anne karnında sizin yaşadıklarınızı nasıl hissettiğini, doğum anının bile karakterinde ciddi izler bıraktığını bilimsel veriler ve gözlemlere dayanarak anlatmıştı. Bu kitap ilk başladığım kitap oldu. Pozitif bir hamilelik geçirmemde erkisi büyük. Bebeğimle anne karnındayken iletişim kurmam gerektiğini bu kitaptan öğrendim.
Bu kitabı “hamileyken okunması gereken kitaplar” başlıklı bir blog önerisinde keşfettim. Ama bulmak çok zordu. Satışı yoktu hiç bir sitede. Hep tükenmişti. Bir gün bir arkadaşımın önünde bu kitabı çok istediğimden bahsettim. Ablasında olduğunu öğrenince havalara uçtum. Zaten hamile yogası yapıyordum ve bu kitap evde yoga yapmak için görseller ile hareketleri gösteriyordu. Bulunmaz hint kumaşı gibi harika bir rahatlama hissediyordum okuduğum anlarda. Yalnız okumayı seviyordum çünkü kitabın etkisi ile kendimi meditasyon yaparken buluyordum sürekli.
Bu kitap kesinlikle tüm hamilelerin okuması gereken bir klavuz. Bana yoga eğitmenim hediye etti. Kitabı bir doğum koçu yazmış. İlk bölümler harika doğum hikayelerinin fotoğraflar ile anlatıldığı büyüleyici bir anlatım. Sonraki bölümler doğumla ilgili teknik ve cesaretlendiren şeyleri anlatıyor. Ina May Amerika’da doğal doğum merkezi kurmuş. Doktorların sezeryandan başka olmaz diye korkuttuğu ya da ilk doğumlarında travma yaşamış annelerin nasıl mucizevi bir şekilde doğum yaptığını okuyup büyüleniyorsunuz. Öyle ki bu kitanı okuduktan sonra evde doğum yapmak üzerine derin bir istek duyup çevrem tarafından artık okumamam üzerine baskılar yedim:) Ne olursa olsun normal doğum olsun cesaretimi bu kitaba borçluyum.
Doğum ile ilgili yeterince okuduktan sonra bebek ile ilgili okumaya başladım.
Bu iki kitap dışında “Mahallenin En Mutlu Bebeği” kitabını da okudum. Üçü de hemen hemen aynı tekniklerden bahsediyor. (Mahallenin en mutlu bebeği kitabı okuması için bir arkadaşımda onu fotoğraflayamadım)
Bu kitabı bana kardeşim hediye etti. Eğlenceli bir dili var, bebek doğduktan sonra okunması daha iyi olur:)
Annelik aslında kitaplarda yazılandan çok çok farklı tamamen iç güdüsel. Ama bazen önceden teknik olarak birşeyleri biliyor olmak ya da en azından bildiğini sanmak güven veriyor insana.
Doğum şekli ne olursa olsun sağlıkla bebeğimizi kucağımıza almak en önemlisi. Hayattan korkmayın, kendinize güvenin:) Lohusalık ile ilgili bir kitap okumadım var mı bilmiyorum ama onu da ben yazacağım sanırım:):)
Yazmak demişken hamile kaldığım ilk günden şu ana kadar günlük tutuyorum. Turuncu defterden sonra hafta hafta hamilelik notları aldığım üzerinde “hamileliğim” yazan kitap şeklinde günlüğü de D&R dan aldım. Fotoğraf yapıştırmak için bölümleri var ve gerçekten eğlenceli bir anı oldu. Memo Bulut bunları okurken yanında olurum inşallah…
Herkese neşeli bir hamilelik dilerim..
Sevgiler…
