Pattaya’ya yeni bir sayfa ile başlamak istedim. Artık tropik bir adada değil, Tayland’ın gece hayatıyla ünlü bir şehrindeydik. Walking Street’i oradaki gece klüplerini görmeden Türkiye’ye dönmek istemedik. Elbette ada hayatı çok güzeldi ama bir daha hiç bir zaman göremeyeceğimiz bir şehri de görmüş olduk.
Otelimiz tam şehrin merkezindeydi. Her yere yürüme mesafesi, dibinde avm olan bir yer. Çok doğru bir seçim yapmıştık. Eşyalarımızı bıraktığımız gibi önce oteli keşfettik, sonra da şehri:) Havuz 7. kattaydı. Ama gezmekten, alışveriş yapmaktan ne yazık ki yüzme fırsatımız olmadı:)
İşte şehirde çekilen ilk fotoğrafım. Koh Samui adasından sonra biraz farklı geldi ilk önce. Ama hemen alıştık.
Gezintimiz sırasında bu arabaya rastladım. Ve canımın içi tostosuma olan hasretimi yeniden andım:)
İşte Tayland’da bir dönerci:):) Görür görmez daldı içeri kocam. Günler sonra ilk kez birbirimiz dışında birileri ile Türkçe konuştuk:)
Döneri görünce dayanabilir mi hiç kocam:) Aç olmamamıza rağmen iki tane yedi:)
İşte Bu da Tayland da Türk döneri:)
Uzunca avm gezileri, alınan hediyeler, kararsız hediyeler, kendimize hediyeler derken hava karardı. Otele dönüp hazırlandık ve meşhur Walking Street’e doğru yürümeye başladık.
Gece yarısından sonra kalabalık olan bu cadde akşam 8 de trafiğe kapanıyor. Boylu boyunca gece klüpleri, barlar, cafeler, restaurantlar, gogo barlar seyyar satıcılar, dönerciler ne ararsanız var:)
Sağa sola ağzım açık bir şekilde şaşkınca baktım bir süre:)
Sonra arkadaşımız ve balayı mimarımız sevgili Süleyman’ın önerisi ile İmsomnia Bar’a geçtik. Deniz kenarında nargile içtik:)
Bu orman meyveli bir tekila,
Bu da karpuzlu:) İkisi de çok lezzizdi.
İlk günümüz böyle geçti Pattaya’da. Bu barda bir ara Tarkan ve Serdar Ortaç’ın şarkılarını duyunca saçmalıyoruz sandık.Ama ekrana baktık evet Tarkan’dı:) Arkasından Serdar Ortaç ın klibi çıktı. O an anladık, özlemiştik:)
Pattaya’da ve Balayı tatilimizde yarın son gecemiz olacaktı.. Eğlenceli bir gece ile günü bitirdik:)
Sevgiler