Düğün günü kuaförden çıktığınız o prenses halinizin ölümsüz olması adına doğruca çekime gidersiniz. Çünkü gece sonuna kadar o halinizle kalma ihtimaliniz bir hayli azdır. Ilk dans müziğinizde dans ederken çekilen fotoğrafta bile bir gariplik olması olasıdır, çünkü bu kadar insan sizin aşkla dans edişinizi izlerken kasılmanız normaldir=)
Biz fotoğraf çekimi için kime gideceğimizi hiç düşünmedik, çünkü en yakın arkadaşlarımızdan Güneş Öztoprak bu işi profosyonelce ve tutku ile yapıyordu. Öyle güzel bir çekim oldu ki bu kahkaha dolu, ışıl ışıl ve çok doğal… Yaklaşık bir saat sürdü ve eğlencesi çekimin önüne geçti:) Daha sonra bu fotoğraflara baktığım zaman anladım ki o gelin damat halleri ile sokak bahçe deniz sahil gezen çiftler boşuna yoruluyormuş:( çünkü biz Güneş’in evinin bahçesinde tek bir ağacın önünde öyle güzel bir çekim yaşadık ki…

Zaten siz ve o büyülü günün albümünü izleyen herkes çevrenizde olan ayrıntılara değil, sizin gelinliğinize, makyajınıza yüzlerinizdeki o mutlu gülümsemeye odaklanacak. Pırıl pırıl melek gibi o bembeyaz gelinliğiniz ve o cillop gibi damat haliniz bırakın düğün sahnesinde kırışsın:) Çekim dolaşarak yorularak değil de gerçekten kendinizi en güzel hissettiğiniz kuaförden çıktığınız anda olsun.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ah Canımın içi tostosumun gelin arabası olması için ne çok uğraştım. Damat bey olmaz dedi. Neymiş sığmazmışız. Tostosum kocaman sarar beni dedim:) Ya yolda kalırsa dediler en mutlu günümde beni yarı yolda bırakmaz dedim. İkna etmem zor oldu. Hatta bir ara ben ikna oldum olmamasına. Çünkü gelin masamın yanına koymak istiyorum düğünümde  benimle olmalı dedim. Mekan mümkün değil deyince çaresi yok gelin arabası gelinin arabası olmalı dedim ve ikna ettim. Sonuç mükemmeldi. O olmasa eksik olurdu herşey benim için..

 

 

Sonra gidin düğün öncesi bir rahatlayın bir şeyler için, arkadaşlarınızla vakit geçirin derim. Ben öyle yaptım ve çekim sonrası bahçeye gidip bir güzel nargilemi tüttürdüm.

 

Tüm bu harika fotoğraflar  için Güneş Öztoprak’a, o an da bizi yalnız bırakmayan eşi Mehmet Öztoprak’a ve sonrasında bahçe girişimizi düğünümüze giriyormuş gibi volkan yağmuruna tutan sevgili dostlarımız Eylem-Erkan Yeşil’e, bizimle düğüne kadar olan ve heyecanımızı unutturan Çemkirikler Tayfası; Esra,Zeynep ve Bilge’ye, Düğün için Almanya’dan gelen canlarımız Hamdiye ve Soner’e yeniden sonsuz teşekkürler…

Sizlerin de en mutlu gününüzün böyle renkli ve eğlenceli anlarla dolu olmasını dilerim…

 

Mutluluk artar paylaşınca…

1 Comment

Yorum Yaz