Yıllardır gittiğim düğünlerde kendi düğünümle ilgili fikirler topladım durdum. Çok önceden karar verdim nikah düğünde olmayacaktı. Çünkü malumunuz birbirinize evet dediğiniz o büyülü anda aileniz sizin yanınızda oluyor.. O heyecanı sizinle bire bir yaşıyor.. düğünlerde kıyılan nikahlarda en yakınlar nikah masasının etrafında fotoğraf çeker sizi izler. Bende en yakınlarımın yanımda olmasını istedim ve nikahı ayrı yapmak istedim. Böylece o an da bizi izleyemeyen diğer davetlilere saygısızlık olmayacaktı=) ama benim bunun dışında bir arzum daha vardı: tayyör giymek istiyordum nikahımda.. yıllarca hep bunu istediğimi anlattım sağda solda, nişandan sonra nikahta giymek için internetten resimlere baktım durdum. Bir gün aile albümünü karıştırırken bir kıvılcım çaktı gözlerimde annemin gelinliği hala sandıktaydı… Bir hevesle sandığı açtım ve büyüleyici bir gelinlik çarşaflara sarılmış sarmalanmıs oracıkta duruyordu. Dünyalar benim oldu. Bu fikrime annem hiç sıcak bakmadı ona göre eski modaydı ve komik olacaktı. Ama benim için paha biçilmezdi. Hemen kuru temizlemeye götürdüm. Pulları sararmıştı ama bu öyle güzel duruyordu ki… yıkamadan sonra Hildaların mağazasına götürdüm (Acem Gelinlik) altına takılması gereken ince bir tel vardı annem sandığa koymadan çıkarmıştı..

 

Sonuç harika oldu. Tam istediğim vintage bir gelinlik olmuştu. Sevgili Bilun da bana tam istediğim vualeti yapınca mutluluğum kat kat arttı.

 

 

 

 

 

Gelelim nikah günü hikayemize…
Bol eğlenceli kına gecesinin ertesi sabah musmutlu uyandım. Müstakbel kocam aradı ve düğün yapacağımız mekandan aramışlar düğün günü yağmur yağma ihtimali varmış bizi görüşmeye çağırıyorlardı. Beynime balyoz yemiş gibi oldum. Apar topar kahvaltı ettik ve annem babamla oraya gittik. Hava bulutluydu. Alina Kır Bahçesinin sevgili sahibeleri Esra ve Vicdan abla çaresizce bizimle konuştu. Yağış durumunda sadece 100 kişilik bir kapalı yerleri vardı. Bu bir kabustu çünkü bizim 300 davetlimiz vardi. Ağlamaya başladım babamla kayınbabam son dakikada düğün yapılacak başka bir yer aramaya başladı. Bu çok kötü bir his. Davetiyemizde başka bir yer yazıyor, üstelik kır düğünü istiyorum ve yapacak hiç birşey yok. Annem ısrarla benim içim rahat yağmaz yağmur diyordu. Ama hisle olacak iş değildi ne yazık. Bir restaurantla anlaştık. Eğerki düğün günü öğlen 12 ye kadar ararsak düğün yemeklerini akşama kadar yetiştireceklerdi. Ama çok şükür buna gerek kalmadı.
Nikahımız saat 4teydi ve saat 3 olmuştu. Ailelerimizi salya sümük orda bıraktık ve kuaföre gitmek üzere Alina dan ayrıldık. Hayırlısı olsun deyip duruyorduk:)
Nikah annemlerin evinde olacaktı. Apar topar gelinliğimi ve annemin gelinliğini çarşıdan aldık doğruca kuaföre gittik. Nebil bana nostaljik bir saç yaptı. Artık moralim düzelmişti.

 

 

 

 

Bekarlığa sonsuza kadar veda etmek üzere bu masaya oturduk. Herkes çok heyecanlıydı bizim kadar… Naim’in nikah şahidi Eylemo oldu.  Evlilik teklifi ve son iki senedir ilişkimizin en mutlu anlarında hep o olduğu için. Benim iki şahidim vardı. Biri bizi tanıştıran laf yerindeyse aramızı yapan Soner’in eşi Hamdiye, diğeri de can dostum güzel insan Hilda.

 

Soner nikah akşamı kocaman bir sürpriz yaptı gelerek. Ne yazıkki nikaha yetişemedi. Ama Hamdiye ile bu hediyeyi göndermiş Naim’e Almanya’dan:) Orda adetmiş damadın en yakın arkadaşının hediyesi bu olurmuş ve düğün anına kadar fondip içilmeliymis=)
Memurun soruyu nasıl sorduğunu inanın hatırlamıyorum. Ama ‘kabul ediyor musunuz?’ Cümlesindeki son vurguyu duymadan EVET deyince kısa bir sessizlik sonra kahkahalar koptu. Bir düşünseydin diye alay ettiler:):)

 

 

Böylece attık imzalarımızı işte. Ellerimle yaptığım nikah şekerlerimizi dağıttı kardeşlerim.
Sonra başladık fotoğraflar çekilmeye. Bu gelinliğin hakkını vermeliydim.Sağolsun Güneş harika bir çekim yaptı:)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Amaa bizim fotoğraflarımızın önüne geçen fotolar eskilerde olduğu gibi gülmeden çekilen fotoğraflardı. Annemlerin albümünde gördüğüm fotolarda ve o dönemde evlenen kimsenin albümünde 32 diş fotoğraf yoktu. Yeşilçam filmlerinde de görmedim hiç. Genelde ciddi pozlar verilirdi. Annemin açıklaması gelinin gülmesi ayıpmış:):):)

 

 

Bence herkes bu ciddi suratlarla öyle tatlı ki..  Tabi bunlardan sonra kahkaha dolu fotoğraflar…

 

 

Ya işte kaç senelik birlikteliğimizi böylece resmileştirmiş olduk biz.. Herkesin bu kadar mutlu olması dileğiyle.. İçinizden geldiği gibi yaşayın kulak asmayın kimselere.. Mutluluk artar paylaşınca…
Sevgiler

 

7 Comments

    • Çook teşekür ederim:) çok özeldi benim için, üzerime olmasa da giyerdim sanırım;) darısı tüm sevenlerin basına…

  1. Ya ne kadar güzel ve sevimli bir gelin olmuşsunuz. Gelinliğinize bayıldım. Anneniz ne güzel de saklamış. Annem de gelinliğini kendisi dikmiş. Müthiş bir anı sizler için. Siz de saklayın belki ilerde kızınız da giymek ister. Mutluluğunuz bir ömür boyu aynı heyecanla sürsün dilerim..

  2. Mükemmel RABBİM ömür boyu mesut bahtiyar etsin sizleri
    Tek yastikta kocayin nice nice mutlu başarılı vede huzurlu yıllara inşallah

Yorum Yaz