İtiraf etmek gerekirse bu fikri Evrim Özerim  yani sizin bildiğiniz ismi ile Bimbambomart ın yeni yıl için tasarladığı şahane aksesuarların çekiminde kullandığı beyaz ağaçtan aldım. Hemen nasıl yaptığını sordum, benimle paylaştı:) Ben de sizlerle paylaşıyorum işte.
Pazar günü paylaşmıştı Evrim’im, pazartesi işe gittiğimde nereden kuru ağaç dalı bulabilirim diye sorgulamaya başladım:) İş arkadaşım aynı zaman da yakın dostum Süleyman, bahçelerinde kuru ağaçlardan kesebileceğimizi söyleyince salı günü kendimi öğle yemeğine davet ettirmiş bulundum.
Ertesi gün yemek yedikten sonra bahçelerinde uygun dal aramaya koyulduk. Hiç birini kesmeye kıyamadık. Ne yapacağız hangisi olsun derken bir de baktık bir tarafta budanmış ağaç yığını, odun olmayı bekliyor. Biraz karıştırınca hayalimdeki kuru dalı çekip çıkarıverdim içinden.  Sürükleye sürükleye tostosa kadar götürdük. Sığana kadar budadık, kısalttık dallarını:)

 

Tabi bu katil dallar, tostosumun tavan derisini yırttı ama buna değerdi. Üzgünüm canımın içi tostosum:)
Hemen akşam olsun da boyamaya başlayayım diye sabırsızlanıyordum. Bu dut ağacının dalları. Yani rengi zaten turuncuya yakın. Başka renge boyamamı kimse beklemezdi öyle değil mi? Evrim sentetik boya ile boyamış daha parlak göründüğü ve hızlı kuruduğu için. Ama ben ahşap boyası aldım çünkü kokusuz bir boya kullanmam gerekiyordu malumunuz (portakalım).
Eve gelince dalı saksıya yerleştirdim. Toprak yetersiz kaldı. Bir de o koca ağaçların arasında minicik görünen dal, evde koca bir ağaç gibi göründü gözüme.
Balkona çıkarıp bu haline bakınca, “Allah’ım en biçimsiz dalı seçmişim, bildiğin çalı çırpı bu!” dedim kendime:(
Sonra tostosa sığsın diye bağladığımız ipi söktüm. İşte o zaman dediklerimi geri aldım:)
Tüm yapraklarını temizledim bir güzel, e sonra bir de balkonu temizledim:) Saksıya yerleştirdim yeniden. Sabitleyemeyince koltuğa dayadım boya işine başladım.
Evde nerede bu işler yapılmaz? sorusunun ilk cevabı: Salon olur kesin:) Ama ben salonda yaptım boyayı hemde önlem almadan. Dikkatlice yavaşça boyadım ama cidden:)
Rengi kırmızıya benzese de turuncu bu boya. Alt gövdeyi fırça ile boyadım. İncecik dalları Evrim’in önerisi ile sünger ile pıt pıt boyadım.
Tam bir gecemi harcadım boya ile. Ama uyurken yüzümde kocaman bir gülümseme, neşe vardı.
Ve sabah uyanıp önce bebeğime, sonra kocama, sonra tostosuma en sonda turuncu ağacıma Günaydın dedim. Hemen akşam olsun, ağacı süsleyeyim diye sabırsızlandım.
Toprak aldım, ağacı dik tutmaya yetmedi. Odun parçaları ile ağacın kökünü sağlamlaştırdım. Evrim çakıl taşları ile güçlendirdiğini ekleyince turuncu çakıl taşları döktüm üstüne sapasağlam oldu. Gerçi en sağlamının çimento olduğunu söyledi ama eğer eve çimento getirseydim kocam başımdan aşağı dökerdi diye korktuğumdan toprakla idare ettim:):)

 

Yeni süs almadım. Evde incik cıncık ne varsa kutudan, çekmeceden, raflardan çıkardım. Astım da astım. Bakmaya doyamadım. Şu sağ alttaki koltukta dakikalarca oturdum. Kocam gelip geçen senenin yeni yıl süslerini de ekleyebilirsin dedi yarım ağızla koşup getirdim daha da renklendirdim.
Gizemli Atölye nin dünya tatlısı sahibesi canım arkadaşım Gizoş’un bana hediye ettiği kurabiyeleri, kuşlu tokalarımı, kelebek aksesuarlarımı, dilek kartlarımı vosvos askımı, askılı mumluklarımı falan minnak ne gördüysem dizdim ağacıma. Daha başka ne ekleyebilirim diye evi talan ederken, komodinimin üstünde her sabah beni gülümseten turuncu bebek patiklerini gördüm. İşte onları asmamla ağaç süslerime noktayı koymuş oldum:)
Yeni yıla yeni bir başlangıç yapmak için tasarladığım bu ağaç bebek patiklerini süs olarak astığım an başka  bir boyuta geçti. Ve çam ağacı gibi Ocak ayının ikinci haftasında kaldırılacak cinsten değil. Sanırım bir süre bebek odasında sonra da uzunca bir süre balkonumda olacak bu evimin turuncu üyesi:) Hatta benim evime neşe getirmişken sizlere de bebek haberini vermeme vesile oldu:) Bunların hepsi hep doğa ananın işi arkadaşlar:)
Siz de hazır dal budama mevsimi iken minik de olsa bir tane edinip mutlaka değerlendirin. Mutluluk garantili;)
Eviniz bir anda eviniz olmaktan çıkıp, konsept bir fotoğraf stüdyosuna dönüşebiliyor:)
Seroştan Turuncu Dilekler Hepinize..

 

 

5 Comments

  1. Biraz önce gelinliğiniz ile ilgili yazınıza yorum yaptığımda bu yazınızı henüz okumamıştım. Bebeğiniz olacakmış ne güzel. Ağacınız da rüzgarda savrulmuş gibi öyle güzel ki.. İyi seneler şimdiden..

Yorum Yaz